Daha fazlasını istemek sizi rahatsız mı ediyor?
Nasıl zam isteyeceğinizi bilmiyor musunuz?
Ekonomik şartlar ne kadar kötü olursa olsun, maaşınıza zam isteyebilirsiniz.
Şirketiniz küçülüyorsa, işler yetişmiyor ve sürekli mesai yapmak zorunda kalıyorsanız ve başarınız sayesinde şirketiniz ciddi paralar kazanıyorsa; zam istemek en büyük hakkınızdır.
Aylık kazancınızın bugün 500 TL artması, 30 yıl içinde sizi bir ev sahibi yapabilir. Hatta maaşınız arttıkça yıl sonunda gerçekleşecek artış da kümülatif olarak daha fazla olacaktır.
Eğer daha önce bir "zam müzakeresi" yapmadıysanız aşağıdaki yazıyı iyi okumanızı tavsiye ediyorum. Çünkü, biliyorum süreç korkutucu gözüküyor olabilir.
Gerçekten zam yapılmasını hak ettiğinizi düşünüyorsanız, "istemeniz" gerekiyor. Hak ettiğimizi değil, müzakere ettiğimizi alırız. Doğru hazırlık ve zamanlama ile, zam müzakeresi sizin için bir korku olmaktan çıkıp, kendinize güvenerek sonucu ne olursa olsun kârlı çıkacağınız bir süreç olabilir.
Hayır cevabına hazırlıklı olun.
Yöneticiniz ile de bunu paylaşın. Böylelikle de onun üstündeki baskıyı azaltırsınız. Yöneticinizin sizi, rahat bir beden dili ile dinlemelisini de sağlamış olursunuz.
Korkulardan, beklentilerden ve umutlardan uzak olun.
Veri ile koşun; sert ve finansal değerler ile.
Çok detaylı bir sunum hazırlamanıza gerek yok. Her şey olabildiğince sade ve kısa olmalı.
Başarılarınızın listesini yapın. Eğer daha fazla maaş almayı hak ettiğinizi düşünüyorsanız, bu durumu kanıtlamalısınız. Beklentinin üzerine çıktığınız ve takımınıza değer kattığınız "an"ların listesini yapmalısınız.Eğer şu ana kadar böyle bir kayıt tutmadıysanız, hemen başlayın!
Yapacağınız müzakerede tek değişken "TL" olmak zorunda değil. Yıllık izin, esnek çalışma saatleri, adınıza yapılacak bir eğitim/gelişim yatırımı, terfi vb. değişkenler de müzakere masasında olabilir.
Zamanlamanızı çok doğru seçin. Yıllık performans görüşmenize çok uzun bir zaman var ise, büyük bir başarınızdan sonra yapacağınız müzakere, sizin için doğru bir zaman olabilir.
Kendinizi iş arkadaşlarınızla ya da farklı şirketlerdeki eş-pozisyonlarınız ile değil, sizin kendi verileriniz ile karşılaştırın. Aylar/yıllar içindeki kendi gelişiminiz en büyük "veri"niz olabilir.
Müzakere masasından, hemen "zam" ile kalkmak zorunda değilsiniz. Bunun için yöneticinizi/patronunuzu sıkıştırmayın. Müzakere bir süreçtir. Bir yerlerden başlamanız gerekir.
Kendinizi acındırmayın, aldığınız maaş ile geçinemediğinizi ya da çocuğunuzun okul masraflarını ödeyemediğinizi söylemeyin. Bu sizin, mevcut işinizden memnun olmadığınız izlenimini yaratabilir. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın.
Tüm müzakerelerde olduğu gibi, "ültimatom vermek" nadiren işe yarar. Siz, yöneticinize ültimatom vermekten kaçının. Karşı tarafı savunmaya geçirmek değil hedefiniz. Onu yanınıza almak. Durumu yöneticiniz vs. siz haline sokmayın.
Aynen bir start-up girişimcisi gibi, sunacağınız değeri doğru göstermeniz gereklidir.
Sessizliği kullanın. Sürekli konuşan siz olmazsanız, karşı tarafa da düşüncelerini paylaşmak için fırsat verirsiniz. Yöneticinizi, konuşmaya çekmeye çalışın.
Talebinizi şirket hedefleri ile uyumlu hale getirin.
Red cevabı ile karşılaşırsanız, zam alabilmek için yöneticiniz ile planlama yapın ve bu müzakereyi bir kaç ay sonra yeniden yapabilmek için gereken koşulları konuşup toplantı sözü alın.
Müzakere konusunda kendinizi geliştirmek için Müzakerenin Kitabını okuyabilir, ya da sunduğum eğitimlerden birine katılabilirsiniz. Unutmayın, şans hazır olana güler...
Comments